Hatay Büyükşehir Belediyesi ile Meslek örgütleri, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin oluşturduğu Deprem Konseyi’nin birlikte organize ettiği “Hatay ve Deprem” konulu toplantı gerçekleştirildi. Geçmiş yıllarda yaşamış olduğu depremler ve depremin ardından Hatay’ın yeniden inşa edilmesine dikkat edilmesi gereken çok önemli detayların aktarıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nesrin Öztürk Erçelen bu zor zamanlarında destek veren herkese çok teşekkür etti.Hatay’da ve deprem illerinde çok acıların yaşandığına işaret eden Prof. Dr. Erçelen “Misafirperver bir halka sahip bu şehirde biz de kendimize vazife edindik ve meslek odalarından, gönüllülerinden oluşan afet yönetimlerinde önemli yer alacak konsey oluşturduk. Büyük afetlerde bir koordinasyon zinciri eksik, bunun koordinasyon içerisinde yapılması lazım. Afete yönelik tedbirler ve iyileştirmeler bilimsel yöntemlerle olur. Bilimsel yöntemlerle afetten iyileşerek çıkacağız” dedi. Hatay’ın tarihi açıdan çok önemli birikimi olan çok özel bir şehir olduğunu ifade eden Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Pamir de, “Çok uzun zamandır burada yaşıyorum. Hatay, büyüsüne kapıldığım, çok güzel bir şehir. Tarih boyunca geçirmiş olduğu deprem felaketlerine rağmen var olan bir şehirdir Hatay. Daha önce yaşanan deprem tecrübelerinden yararlanmak ve alınabilecek önemli tedbirler için buradayız. Enkaz kaldırma çalışmalarında çok hassas olunmalı. Kentin korunması ve yeniden inşasına yönelik stratejiler belirlenirken alt bölgeler ve kimlik alanları göz önünde bulundurulmalıdır. Kentin tümü için genelleyici kararlar alınmamalıdır. Tarihi kent alanındaki binaların yıkım nedenleri araştırılmalı, alınacak sonuçlara göre yapılaşma ve restorasyon yapılmalıdır. Hatay bu kadar yaşamış olduğu yıkımlara rağmen yeniden küllerinden doğdu. Geleceğimizi nasıl kuracağız diye kentimizi nasıl iyileştirebiliriz diye düşünüyoruz. Herkes ile el ele vererek Hatay’ı yeniden var edeceğiz” diye konuştu.
DOĞUNUN KRALİÇESİ…
Hatay ilklerin ve enlerin şehri olduğunun altını çizen Konservatör Celaleddin Küçük de “Kültür varlıklarının korunması ve turizm faaliyetlerinin başlaması birçok bölge insanına katkı sağlayacaktır. Toplumun psikolojik olarak motive dilmesinin yanında otel faaliyetlerinin başlaması, gastronomi ve küçük esnafların da faaliyete geçmesi şehir için çok yararlı olacaktır. Antakya kültürünü oluşturan çok inançlı sosyal yaşamın tekrar ayağa kaldırılması binlerce yıllık bir birikimin yeniden doğması demektir. Bugün kaydettiklerimize odaklanma günüdür, kaybetmediklerimize sahip çıkmak ve onlarla tekrar doğma günüdür. Doğunun kraliçesi yeni tahtına, sizlerin katkısı ile kavuşacaktır” dedi.
“HATAY’I HEP BİRLİKTE YENİDEN
GÜZEL GÜNLERE GETİRECEĞİMİZE İNANIYORUM”
HBB ailesi olarak personel kayıplarının oldukça fazla olduğunu ve depremin ilk gününden itibaren saha çalıştıklarını açıklayan HBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Emine Atmaca, “Memleketimizi, sevdiklerimizi, eşimizi ve dostlarımızı kaybettik. Asrın felaketiyle çok imkansızlıklar yaşadık ve sesimizi duyan yoktu. HBB ailesi olarak biz de depremi yaşadık ve sevdiklerimizi, ailemizi kaybettik. Tüm arkadaşlarımız ve başkanımız ilk günden beri Hatay’da. Halen hastanede tedavi gören personelimiz var. Biz de Hatay’da herhangi bir vatandaşız ve herhangi bir ayrıcalığımız yok. Hatay’ı hep birlikte yeniden güzel günlere getireceğimize inanıyorum. Hepimizi zorlu bir süreç bekliyor. Hiçbir şey kolay olmayacak ama birlikten kuvvet doğar. Diğer belediyelerimiz ile koordineli çalışıyoruz. Bir şehrin yok oluşu ve yeniden doğuşuna hepimiz şahit oluyoruz. Doğru adım atarak geleceğe planlı bir Hatay inşa etmeliyiz” şeklinde konuştu.
